Yazar: Yasmine Lasheen
Çevirmen: Belgin Gezer
Ben inanıyorum ki hepimiz işte ki ilk günümüzü hatırlıyoruz, okulda ki ya da kolejde ki ilk günümüzü hatırladığımız gibi ve biliyoruz ki her şeyin ilk anı hayatımızı değiştiriyor. İlk olarak coşku hissi korkuyla birleşti o büyük hayaller, hayal kırıklıkları ya da diğer insanların kötü deneyimleriyle karıştı. Ne istediğimize dair yüzlerce düşünce ve sorular, bu işin doğru seçim olduğunu kendimize ispat etmeye çalışmak. Bu iş için uygun muyuz? İşi sevecek miyiz? Arkadaş edinebilecek miyiz? Öğrenebilecek miyiz? Bu iş bizim için kariyer anlamına mı geliyor? İşi değiştirmemize gerek var mı? Burası iyi bir yer mi? İyi bir ortam var mı? ve daha fazlası… Bu sorular ve düşünceler muhtemelen aklınızda dönüyor ve bunlardan bazıları sürekli devam edecek ama hayattaki seçimlerimiz hakkında merak etmek, endişelenmek kötü bir şey değil. Her zaman en iyisini dilemek bir efsane değil, doğru ve mümkün.
Eğer işte ki ilk günümüze dönüp bakarsak ister 1 ay, 1 yıl ya da yıllar önce olsun aradaki farklılaşmayı hissedebiliriz. Evet, 1 ay bile bizi değiştirir. İş yaşamı, bunu fark edemesek de yapar.
Artık sadece öğrenci değiliz; çalıştığımız diğer insanların işleri, müşteriler ya da burayı etkileyecek görevlerden sorumluyuz. Her zaman seçim hakkımız olmayacak ve farklı karakterler ile çalışmamız gerekecek. Yeni şeyler öğreniyoruz, onlardan bazılarını seveceğiz bazılarını sevmeyeceğiz ama öğrenmek, bu tür şeyler ve bu tür insanlar ile çalışmak zorundayız. Zaman, çalışma, iletişim, görevler ve farklı baskılar ile karşı karşıya kaldık. Bunların hepsi kesinlikle bizi değiştirdi. İşte attığımız adımlar aynı zamanda kişisel ve profesyonel olarak bizi inanılmaz geliştirdi. En ufak ayrıntıdan endişe duyan kişi şuan her birinden emin olan kişi, her yeni görevden korkan kişi şuan yeni bir şey öğrenmek için umutsuzca bekleyen kişi, meslektaşlarıyla ve yöneticilerle pek iletişim kuramayan kişi şuan iletişimin nasıl olması gerektiği konusunda temel kurallara sahip olan kişi. Biz geliştikçe hangi kararı en kolay hale getireceğimizi ve vizyonumuzun keskinleşeceğini merak etmenin ilerlemesini görüyoruz, buna karşın ‘sonraki adım’ korkusundan değişiklik yapmaktan korkuyoruz.
Tabi ki, büyüme gelişme ve deneyim her zaman olumlu olmak zorunda değil. Bazı yollar bizi olumsuz etkiliyor veya büyümemizi erteliyor.
Ancak bir şekilde bu olumsuz örnekler de bile bizim öğrenebileceğimiz dersler var. Artık neleri yapamayacağımızın, neleri kabul edemeyeceğimizin ya da ne olamayacağımızın bilincindeyiz.
İlk günlerde ki iyi hatıralar ya da bulunduğun yerden nefret etme, makamında stabil kalma, bir iş veya pek çok iş değiştirme, işini sevme ya da sadece iş olarak görme, bunlar puzzle’ın parçaları ve her zaman bozulup yeniden düzenlenebilir. Yani işte ki her günü yeni bir ilk gün yapabilirsiniz, her zaman başlayabilirsiniz.
Resim: Mahmoud Mansi